Dansöz

Yapımı:2000 - Türkiye

Tür:Dram ,  Erotik

Yönetmen:Savaş Ay

Oyuncular:Beyazıt Öztürk ,  Fikret Kuşkan ,  Mustafa Altıoklar , Kerem Alışık ,  Nilüfer Açıkalın

Rahmetli  Savaş Ay'ın yönettiği bu ilk sinema filmi Dansöz. Çingenelerin kendi iç dünyalarıyla hesaplaşması .... Aşkları...Sevdaları...Hırçınlıkları...Müzikleri...Giyimleri ve de cazibeleri....

            Rahmetli 14 sene gırtlak kanseriyle boğuştu.Yaşamı sevdiğini ölümünde yaşamın içinde var olduğu için onuda çok sevdiğini söylemişti bir röportajında...A takımı adlı bir televizyon programı vardı...Bunun dışında bir çok televizyon da başka isimler adı altında programlar yaptı ama A takımından asla vazgeçmedi...1954 doğumlu Savaş Ay 9 kasım 2013 günü  hastane de  çok sevdiği hayattan daha az sevmediği ölüme doğru süzülü gitti.Ruhu şad olsun....

Hamam

Yönetmen  :  FERZAN ÖZPETEK

Oyuncular  :  ALESSANDRO GASSMAN   FRANCESCA D'ALOJA  HALİL ERGÜN   ŞERİF SEZER                

                     MEHMET GÜNSUR   BAŞAK KÖKLÜKAYA

Tür             : DRAM KOMEDİ ROMANTİK

Ülke            :TÜRKİYE İSPANYA İTALYA

Francesco ile Marta, Roma’da küçük bir fabrika işleten karı kocadır.... Francesco’nun  uzun zamandır görmediği  teyzesi  vefat edince, İstanbul’a gelerek kendisine miras bırakılmış hamamı satmak için hemen işlemlere başlar..... İstanblul da bu hamamı işletenlerle  tanışır... Bu arada aileden birine aşırı bir ilgi duyar.... Dahası ailenin tümü ile Türkiye’deki olan bitene  karşı kendisini onlara yakın hissederek hamamı satmaktan vazgeçer..... Bu film Antalya film festivalinde ödüllerde almıştır....

Mum kokulu kadınlar

Mum Kokulu Kadınlar Film Konusu

YAPIM                :1996 TÜRKİYE
YÖNEMTMEN    :İRFAN TÖZÜM
KONUSU            :DRAM
OUYNCULAR     :HALİL ERGÜN HANDE ATAİZİ SEVTAP PARMAN SELMA GÜNERİ YASEMİN ALKAYA

1940 lı yılların ikinci yarısında  Beşiktaş ta bir konakta Firuzan Hanım İhsan adını koyacağı bir erkek çocuk dünyaya getirmek üzeredir..... 1950 li yıllar.... Firuzan Hanım, Fatma adında 5-6 yaşlarında bir kız çocuğunu evlat edinir. .....İhsan ve Fatma iki kardeş gibi büyürler. 1960 lı yıllar... Robert Kolejde okumakta olan İhsan, Natalie ile büyük bir aşk yaşamaktadır........ Natalienin konsolos olan babasının ülkesine dönmesi Natalienin intiharına   İhsanın da odasına kapanmasına sebep olacaktır...... 1970 li yllar İhsan ın annesinin ölümü üzerine aile tamamen çökmüş bir durumdadır. Fatma evlenmiş ve Belkıs adında bir kızı dünyaya gelmiştir.... İhsan ise kapanmış olduğu odada yaşamını sürdürmekte ve Fatma nın yardımlarıyla ayakta durabilmektedir.....Aynı mahallede yaşayan birbirlerinden tamamıyla habersiz farklı yaşamları ve sorunları olan  erkek dünyasında yaşamanın çeşitli acıları ile yoğrulmuş 4 kadın  kendi yalnızlıklarında çözüm yolları aramaktadırlar..... Yıllardır konaktan dışarı adımını atmamış olan İhsan tavsiyelerde bulunmak üzere onlara koruda randevu verir..... Olayların akışı beklenmedik bir şekilde ve hızla gelişecektir....

Türk sinemasında erotizm...

Biz Türkler iyi bir film çıkaramayacak mıyız?...Hangi konuda bir film yapmaya kalksak içerik olarak değil ama teknik olarak hep bir şeyleri eksik yapıyoruz...Korku filmi eh romantizm diplerde kol geziyor macera hiç yok komedi kurtarıyor sinemamızı .....Tarihimiz anlı şanlı ama doğru dürüst bir tarihi filmimiz bile yok...Polisiye oda işte eh ...Erotik filmler o da neymiş...
         Türk sinema tarihinde ilk erotik film 1919 yılında Muhsin Ertuğrul un çektiği ''Mürebbiye'' adlı kısa bir filmdi.
          Televizyonun hayatımıza girmesiyle birlikte Türk sineması da büyük bir darbe yemiş ve 1970 yıllarında sinemacılar kurtuluş reçetelerini seks ve erotik film çekerek günü kurtarmışlar ama Yeşilçam ismi silinmiştiiii....Aydemir Akbaş Hadi Çaman  Bülent Kayabaş  Aytekin Akkaya Ali Poyrazoğlu gibi oyuncular bu furyanın erkek taraflarından sadece bazılarıydı...Mine Mutlu Aysun Güven  Arzu Okay v.b...Bunlarda kadın tarafıydı..Birde isimlerine çokca aşina olduğumuz ve o yoklukta bu tarz film çekmek zorunda kalmış ünlü aktörlerde vardı...Münir Özkul  Zeki Alasya  Nebahat  Çehre  Seyyal Taner Yalçın Gülhan  Tamer Yiğit Müjde Ar  Tanju Gürsu Bilal inci Ahu Tuba .....
          Film isimleri afişlerde okunduğunda  komik ve kafiyelidir.....Kartal Pendik Gittik Geldik....Vur Davulu Tokmağı....Hem Seviş Hem Dövüş...Oh De Yavrum Oh De.....İster Darıl İster Sarıl....Türk erotik filmleri zevkten ve içerikten yoksun çekimlerdi...Sonradan bazı oyuncuların bu filmlerde rol almasıyla biraz olsun  cinsellik anlayışı değişti.....Buna rağmen dünya sinemaları erotizmde daha ileri giderken Türk sineması teşhirçilikten ve zevksizlikten öteye geçemedi....   Bu furya 1982 yılında bıçak gibi kesildi.

Erotizmde kadının yeri....

Biz kadınlara hep şu gözle bakmışızdır.... Kadındır.İkinci sınıf insandır.....Hiç bir hakkı yoktur.....O bir köledir.....Seks objesidir....Bizi mutlu kılmak için yaratılmışlardır...Çocuk doğurur....Çocuğu besler....Büyütür...Ev işlerini yürütür...Ve daha neler neler....Erkekler en üstün canlılardır...Öyle ya her şey bizde  başalar kadında biter....Günümüz kadıları daha cesur olmalı...Dünya küçülüyor....Yaşam savaşı dahada alevlendi...Hayatta kalma mücadelesi daha keskin bir hal aldı...Erkek hegomanyası altında ezilen kadınlar yok olmaya mahkumdurlar...
       Sinema dünyasında bütün emirler erkekler tarafından verilir ve kararlar erkekler tarafından alınır...Kadınlar sadece buna uyarlar....İstisnalar kaideyi bozmaz.....Erotik sinema pazarında kadınların dişiliği bol bol kullanılır ve buna da müsaittirler.....Zaten seks dediğimiz şeyde iki ayrı cins arasında olur....Sinema izleyicisi erotizm dolu bir filme bilet aldığında erkeği değil kadını düşünür....Bilet alan izleyici kadın olsa bile...Çünkü kendini kıyaslama içine girecektir....Erkek burada bile üstünlüğünü kabul ettirmiştir....Bu tarz filmlerde yönetmen hep erkektir ve direktifleri erkek verir...Kadına kalan dişiliğini sergilemektir....Erkek cinselliği pek ön planda tutulmaz daha ziyade kapalı durumdadır ama kadın her zaman göz önündedir...Yapacağı en ufak gösteriş bile izleyenlerin ağızlarını suyunun akmasına yol açar...Utangaçlık sınırları çoktan aşılmış sıradan bir olay haline gelmiştir cinsellik...Belli ki de kadınlar bu durumdan mutludurlar sonuçta para kazanıyorlar ve hayatlarını bu şekilde idame ettiriyorlar.....Buda kadınların emir alma buyruk altına girme denileni yapma bağımsız olmama gibi etkenleri def edememelerine yol açıyor...
                         Kadınlar özgür olmalı....... 

Kazanova kimdir?

Kazanova: Herkesin merak ettiği kişi. 18.YY yaşamış İtalyan yazar ve maceraperest....''Hayatımın hikayesi'' adlı biyografisi  Avrupa'nın sosyal hayatını yaşantısını anlatan iyi bir eser iken onu asıl tanımlayan onun çapkın bir kişi olmasıdır.... Hisleri çok güçlü olan Kazanova kadınların özel günlerini akıl almaz bir hesapla hesaplayıp buna göre davranan bir çapkındı...Kazanova  her zaman kibar ve naifti...Hiç bir zamana kadınlara.....'' nereye gidelim'' diye sormamıştır...Olayı her zaman kendisi başlatmış ve bitirmiştir.....Sevgililerini rahatsız edecek bir duruma asla sokmamıştır...Kazanova elde edeceği kadınların zor olduğunu  anladığı an onları aynalarla kaplı bir odaya getirir ve kadınların kendilerini en güzel hissetmelerini sağlardı...Çünkü kadınlar her zaman en güzelinin kendileri olduğuna inanırlar....Kazanova saatlerce bir kadınla konuşabilirdi.Bu ona hiç zaman kaybı gibi gelmezdi. Sadece kadına bir hedef gibi bakmaz bakarsa  kendisi hedef haline geleceğini bilirdi....Uzun sohbetlerde bazen onun içinde iyi oluyordu.....Kazanaova sevgililerine hediyelerde alır onların gönüllerini de fethederdi....Çok ta cimri bir kişilik değildi....Aslında Kazanova da neticede bir erkekti ve ondan yüzlercesi vardı.....Ama başkalarından ayrılan özellikleri vardı....Kazanova     komik insanları güldüren düşünceli ince naif  değişik bir hayat tarzına sahip bir kişilikti....Kazanova kahvaltıda bile onlarca midyeyi mideye indirmiş bu da ona afrodizyak etkisi yapmıştır...Ayrıca Kazanova çok sakin ve çok sabırlı bir çapkındı....

Dünyada ilginç cinsel bilgiler....

Mısır: Mısırda bir kadına zayıfsın demeyin bu ona hakaret sayılıyor...

Yeni Zeleanda: Yeni Zelanda'lılar orgazm günü kutluyorlar...

Avusturya: Avusturya'da her beş kişiden biri arkadaşının  partneriyle beraber olduğunu  söylüyor...

Irak: Irakta viagra kelimesinin yerine ''mavi tablet'' ismi kullanılıyor ve satışlar iki katına çıkmıştır...

Pakistan: Pakistan'da kadınları heyecanlandıran  en büyük şey erkeklerin çorapsız ayaklarının görünmesidir...

İsveç: İsveç'te otobüs duraklarında sinemalarda restoranlarda barlarda bulunan otomatik makinelerde prezervatif satılmaktadır...

Türkiye: Türk erkeklerin sevişmesi başından sonuna kadar 3dk 7 sn
İngiltere:İngiliz erkeklerin 7dk 36 sn dir...
Brezilya:En uzun sevişme 30 dk onlarda...

İsrail: Tel Aviv dünya genelev başkenti olarak bilinir....

Hindistan: Hindistan'da telefon seksi ilk çıktığında o kadar çok popüler oldu ki borç batağına düşen insanlar yüzünden kapatıldı...

Hindistan: Hindistan'da gündeliğe giden kadınlar evde bekar erkek varsa onu mutlu etmek zorundalar...

Japonya : 500 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen grup seks bir rekordur....

Tazmanya : Tazmanya'da kadın ölen kozasının penisini kesip kuruttuktan sonra boynuna asmak
 zorundadır.....

Kolombiya’daki Guajiro sakinlerinin tören niteliğinde bir dansı var. Eğer kadın bu dans
esnasında bir erkeğe çelme takarsa, ikisinin cinsel birleşmede bulunması gerekiyor..

Colombia:  Kolombiyada gelinin annesi gerdek gecesi yatağın kenarına oturarak olayı izlemektedir....

Newlywed: Newlyweds'de evlenen çift gerdeğe tören sırasında yere serilen halı üstünde konukların gözü önünde giriyor..... Güney Afrika: Poligami(çok eşilik) Güney Arfikada Poligami kültürü yaygındır.Bir erkek ne kadar çok eş alırasa o kadar iyi olur...

..

Afrika: Kadınların orgazmı ayıp sayılıyor...

Almanya : Alman kadınları(  27 yaş ) %99 u orgazmı en iyi şekildeyaşadığını söylüyor.Ayrıca cinsel içerikli ürünlerin en rahat satıldığı ülkedir...

Guam: Guam'da bakirelerin evlenmesi yasak. Bunun için kızlar bekaretlerini para karşılığı bu işi yapan kişilere bozduruyor..

Laos:Laosta kadınların ayakları erotik bölge kabul edilir ve kadınların ayaklarını göstermesi yasaktır...

Papalar seks yapmazlar amaaaa..... Papa VII Leo (936-939) seks yaparken kalp krizinden öldü. 

Papa VII. John (955-964), birlikte olduğu kadının eşi tarafından seks sırasında basıldı ve öldürüldü. 
Papa XIII John (965-972), aynı biçimde cinsel ilişki sırasında hiddetli bir eş tarafından cinayete 
kurban gitti. Papa II. Pavlus (1467-1471) çocuk yaşta, erkek bir oda hizmetlisiyle seks yaparken 
kalp krizinden öldü.

Amazon nehri yunusları burunları ile seks yaparak eşleştikleri bilinen ilk canlıdır... Mısır: İlk dildo söylentilere göre 42 bin sene önce mısırda şilt taşından  yapılmış.....Kleopatra ise bunun ilk  mucidiymiş....

Sinemalarda gösterilmiş en iyi 10 erotik film

Erotizm bilinenin hayal edilmesidir.....Sinema görsel bir sanattır...Beyaz perde de  izlediğimiz bir erotik film aslında bizimde yaşadığımızdır.....Bütün insanlığın varoluşunda geçerli bir eylemdir.....Sinema bize sadece bunu hatırlatır....

     Şimdi bugüne kadar sinemalarda gösterilmiş en iyi erotik filmleri sıralayalım....

                                                               1-TEMEL İÇGÜDÜ

Yapım: Fransa, ABD - 1992

Yönetmen: Paul Verhoeven

Oyuncular: Michael Douglas, Sharon Stone

           Bir cinayet soruşturması sırasında, dedektifle şüphelinin yakınlaşmasını anlatan film erotizm içeren kült filmler arasında ilk sırada....Gösterildiği tarihte film  müstehcen sahneler olduğu için toplatılmıştı.....

                                                             2-PARİS TE SON TANGO

Yapım:  1972

Yönetmen:  Bernardo Bertolucci

Oyuncular:  Marlon Brando, Maria Schneider

             Jeanne evlilik hazırlıkları yapmakta olan bir genç kızdır.... Evlenince oturmak için ev bakar.... Kiralık bir apartman dairesi bulur..... Ancak ev boş değildir..... Paul adında çekici bir adam bu boş dairede yaşamaktadır..... Jeanne her ne kadar müstakbel eşine sadık bir kız olsa da Paul'un cazibesine dayanamaz ve kendini onun kollarına atıverir..... Fakat Paul'un bir kuralı vardır..... Asla kendinden söz etmez....Sadece sevişmek için bu evde buluşular..... Fakat zaman geçtikte dengeler değişmeye başlar ve Jeanne'in hayatı alt üst olur....

                                                               3-VAHŞİ ŞEYLER

Yapım: ABD - 1998

Yönetmen: John McNaughton

Oyuncular: Kevin Bacon, Matt Dillon, Neve Campbell, Denise Richards

                        Bir  öğretmen ve iki kız öğrenci arasında  taciz suçlamasıyla başlayıp giderek karmaşıklaşan ilişkinin anlatıldığı film   oldukça başarılı anlatımıyla seyirciyi  etkiliyor.....

                                                         4-GÖZÜ TAMAMEN KAPALI

Yapım: ABD - 1999

Yönetmen: Stanley KUBRİCK

Oyuncular: Tom Cruise Nicole Kidman

                       Stanley Kubrik in ölmeden önce ki  çektiği son film.....Bill Harford ve karısı Alice Harford'ın dış dünyaya mutlu bir yansıyan bir evlilikleri vardır..... İlişkilerinde her şey yolunda gibi görünmektedir......

                                                                 5-9 BUÇUK HAFTA

Yapım: ABD-1986

Yönetmen: Adrian Lyne

Oyuncular: Kim Basinger Mickey Rourke

            KimElizabeth New York'ta bir sanat galerisinde çalışmaktadır..... Bir gün tam bir Wall Street kurdu olan John tarafından baştan çıkartılır...... Bu baştan çıkarma ile birlikte Dokuz buçuk hafta sürecek olan bir ilişki başlayacaktır....... Bu ilişki süresince Elizabeth kendi sınırlarını epeyce zorlayacak ve aradığı doğru erkeğin John olup olmadığını sorgulayacaktır.......

  6-KIŞKIRTMA

·        Yapım: İTALYA 2000

·        Yönetmen: TİNTO BRASS

·     

  Oyuncular: Yuliya Mayarchuk   Franceska  Nunzi

·                         Carla   Matteo ’nun ondan ayrılıp gitmesine   Maria’nın eski kocası Mario’yla yakınlaşarak kıskandırmaya çalışmasıyla olaylar başlamıştır...

  7-CALİGOLA

                                                                   

Yapım:  1979-ABD-İTALYA

Yönetmen: Tinto Brass, Bob Guccione, Giancarlo Lui

Oyuncular: Malcolm Mcdowell, Peter O'toole, Helen Mirren

                Tinto Brass'ın yönetmenliğini yaptığı  Caligula filmi eski Roma'da gün yüzüne çıkmış her türlü sapıklığı anlatmakta. Roma'da çalışan tüm üst düzey yöneticilerin yasak aşkları ve uçkurlarına sahip olamamaları nedeniyle fahişe kadınlarla yaptıkları evlilikleri konu alıyor.....

                                                               8-KARANLIĞIN 50 TONU

Yapım:  2017-ABD

Yönetmen: James Foley

Oyuncular:    Dakota Johnson Jamıe Dornan Bella Heathcote

                    Anastasia tutkulu milyoner Christian Grey ile yaşadığı ilişkisini geride bırakmaya çalışmaktadır...... Ancak bu sandığı kadar kolay olmaz....... Yeniden bir araya gelen çiftin yaşadıkları zorluklar barışmalarıyla birlikte bitmeyecektir...... Christian geçmişinden gelen şeytanları ile yüzleşmek zorunda kalırken, Anastasia da Grey'in geçmişinde kalan ancak onu unutmamış kadınların öfkeleriyle ve kıskançlıklarıyla yüzleşecektir.........

                                                                          9-İTİRAF

Yapım Danimarka, Almanya, Fransa, Belçika, İngiltere

Yönetmen Lars von Trier

Oyuncular: Charlotte Gainsbourg, Stellan Skarsgård, Stacy Martindevamı

 Nemfomanyak bir kadın olan Joe nin doğumundan 50 yaşına kadar olan hayatına  odaklanıyor..... Soğuk bir kış gecesi yakışıklı bir bekar olan Seligman   yolda dövülmüş halde Joe'yu bulur....... Onu evine getirip, yaralarını sarar....... Joe bu adamın evinde dinlenirken kendi hikayesini de anlatmaya başlar.....

                                            

                                                 10-BİR KADININ SEKS GÜNLÜĞÜ

Yapım :       2009   İspanya

Yönetmen :  Christian Molina

Oyuncular:    Belen Fabra  Leonarda Sbaraglia Lıum Barrera

İyi bir eğitimden geçmiş olan Val kendi karanlık taraflarını ortaya çıkartmak isteyen bir kadındır....Hayatını zorlaştıran en büyük etken seks bağımlısı olmasıdır....Doyumsuzluğunu gidermek için çeşitli insanlarla ilişkiye girer......Artık bu hayatının bir yaşam biçimi olmuştur.....

Sinemanın öğretisi...

Tüm bu gelişmeler olurken dünya üzerinde sayısız sinema salonları açılmaya başlamıştı...Fakat tabu olan birkaç konu hala gizemini koruyordu....Erotizm bunların en başında gelmiştir....Utangaçlık duygusu yakılma korkusu  toplumsal psikolojik baskı korkusu ..... Bütün bunlar sinemayla erotizmin birleşmesini her zaman sekteye  uğrattı...Daha cesur karar alan  yönetmenler oyuncular..... Sinema işletmeciliği yapan insanlar risk almak zorunda kaldılar ve çokta bedel ödediler....Ama ödenen bedel sinemayla erotizmin kavuşmasına engel olamadığı gibi insanların belleğindeki merak duygusunu da pekiştirdi ve insanların biraz daha ılımlı olmasına vesile oldu diyebiliriz...Kayalara ve mağara duvarlarına resmedilen cinsel figürlerden   film makinesinin icadına kadar olan ki bölümde  bir erotizm (cinselliğin) olgusunun var olduğunu biliyoruz....
     Günümüz sinema yönetmen ve oyuncuları daha rahat bir ortamda  teknolojinin nimetlerinden yararlanarak hemen hemen her gün erotizmi sinemayla buluşturuyorlar.....İnsanlar artık  utanma duygusundan arınmış bir şekilde hiç bir toplumsal baskı altında kalmadan muhafazakar kesimden herhangi bir şiddet görmeden rahatlıkla erotizmin keşfedilmemiş doruklarına çıkabiliyorlar...Usta yönetmenler çektikleri bu tarz filmlerle aslında toplumda tu kaka olarak bilinen bazı durumları da olağan bir şey gibi izleyiciye iyice empoze etmişlerdir.....Ve izleyici bu mesajı aldıktan sonra yaşantısının belirli yasaklarını da delerek daha rahat bir nefes almışlardır....

Erotizmin sinemayla buluşması

Sinemada erotizm her dönem tartışılmış  filmler yasaklanmış(Temel İçgüdü) sinemalara saldırı yapılmış (Örneğin, sürrealist yönetmen Luis Buñuel’in, sinema tarihinin neredeyse ilk filmleri arasında yer alan 1930 yapımı “Altın Çağ” filminde kadın karakter, bir heykelin ayak parmağını emdiği için filmin gösterildiği salona tutucu protestocular saldırırlar)   filmlere el konulmuştur....Muhafazakar kesim hiçbir zaman beyaz perdede cinselliğe dair hiç bir şey görmek istememişlerdir.Çünkü mahremiyet denen şeyi yok ediyordu ve toplumsal bir yozlaşmaya yol açıyordu.Gizli yapılması gereken tüm eylemler herkesin önüne seriliyordu. Önceleri bir öpücükle başlayan sinemada erotizm gün geçtikçe çıplaklık ve cinsellik olarak beyaz perdeye yansıtılmıştır.                
                   Evet...Tüm bu gelişmelerden sonra şimdi erotizmin sinema yoluyla insanları nasıl etkisi altına aldığını irdeleyelim.....Ve bazı ülkelerin erotizmi nasıl sanat haline getirdiklerine bakalım....
                     Eskiden beri insanların dimağlarında çeşitli dürtü ve düşünceler vardı....Çoğu zaman bu düşünce ve hayaller dışa vurulmaz içe atılırdı...Ege adasında Yunanistan a ait  on iki adadan biri olan Astypalea’da dünyanın en eski cinsel içerikli  kaya resimleri bulunmuştur....Eş cinsel iki erkeğin penisinin çizildiği bu resimler Yunanistan da bazı durumların çok da tabu olmadığı anlaşılmaktadır.....Ancak bu durum sadece kaya resimlerinde sınırlı kalmamış mağara resimlerinde de benzer figürler sergilenmiştir.....Aynı şekilde diğer uygarlıklarda da taş ve kaya resimlerinde cinsel temalı şekiller bulunmuştur.....Hint tapınakları da dünyanın ilk erotik yapıtına ev sahipliği yapmıştır.....Günümüzde hala dikkat çekmeyi başarmaktadır...

                 Sinemada ilk erotik film Fransızcasıyla Après le bal; 1897 yapımı bir kısa film.... Erotik içerikli bu kısa filmde ise daha sonra yönetmen Georges Méliès'in karısı olacak olan Jeanne d'Alcy ve hizmetçi rolünde bir yardımcı oyuncu bir şarap banyosu sahnesini canlandırmaktalar.....

     1963 yapımı atıf yılmaz filmi.... İki Gemi Yan yana....Lezbiyen içerikli ilk Türk filmi.... Türk aileyapısına zarar verdiği gerekçesiyle yasaklanmıştır......

Geçmiş yıllardan taaa günümüze kadar sinemada var olmuştur erotizm....Her ülkenin  her kültürün kendine has erotizm işleyişi ve şekilciliği vardır....Türk kültüründe erotizm fazla yer bulamamıştır kendine.Geçmiş dönemdeki porno sektörü buna iyi bir örnektir....Erotizm daha yumuşak daha sakin işlenirken porno bunun tam tersini işlemiştir...Bu da Türk erotizminin (!!)sinemada fazla yer bulamamasına sebebiyet vermiştir....Diğer bir çok ülkelerin  kendilerine has erotizm kültürü ve şekilciliği bir hayli yer bulmuştur sinemalarda...En iyi örnek verebileceğimiz ülke Hintistan'dır....Kamasutra .....(3. yüzyılda Hint bilge Mallanaga Vatsyayana tarafından derlenmiş, cinsellik üzerine ilk yazılı eser olma özelliği taşıyan bir öğreti)
Kendine has şekilciliği ve çekiciliği vardır.....Figürleri çok farklı olmakla birlikte bir öğreti olarak ta sinemalarda bolca gösterilmiştir...

Film makinesinin icadı...Sinemanın başlangıcı...

Tarih sayfaları 1832 yi gösterirken gelişen icat ve teknolojiye bir yenisi daha eklendi... Belçikalı  fizikçi   Joseph Plateau   fenakistiskop isimli bir alet icat etti.... Bu alet belli bir hareketin devamını sağlayan bir dizi görüntüye  bakıldığında gözde hareket aldanması yaratmaya yarıyordu. ...Sonradan 1851 yılında JULES DUBOSCQ elle çizilmiş kağıt parçalarının yerine fotoğraflar kullanmaya başladı...

Yıllar içinde çeşitli denemeler yapıldı ve oldukça iyi sonuçlar elde edildi.

       Louıs Lumıere(1864-1948) sinemanın mucidi sayılır....Ama Lumıere kardeşler sinema için ''geleceği olmayan bir icattır''diyebilmişlerdir.... İlk sinema filmi halka açık bir yerde yapıldı.120 kişilik bir salonda yapılmış ve sadece 30  kişi gelmiştir...Film süreleri çok uzun değildi.3 dk fazla sürmeyen filmler gösterilmişti....Daha sonra konusu olan uzun filmler çekilmeye başlandı...

           Sahnede soyunmak nedir arkadaşlar. Öpüşmek sarılmak koklaşmak terlemek sevişmek....Kimine göre çok ayıp kimine göre yaşamın bir parçası...Kimine göre gerekli bir eylem...Sanırım çoğumuz sinemada erotik bir film izlerken yanımızdaki kişiden dolayı biraz mahcubiyet biraz utangaçlık hissine kapılmışızdır....Ama sinema salonunu asla terk etmeyiz... Filmin sonunu getiririz...Sevgilimiz eşimiz arkadaşımız ile böyle bir filmi izlemek heyecan verdiği kadarda biraz bozuntu da verebilir...Öyle ya nasıl böyle bir filmi izleyebildiğiniz de sorgulanabilir...Neyse konumuz neticede bu değil...Bir başlangıç yapayım dedim....Asıl mesele sinemanın ve erotizmin birlikte nasıl yol aldığıdır.